ATAYOLU

Published in Turkey - Political debates and analysis - 02 May 2016 14:56 - 16

NECDET SANCAR'IN 3 MAYIS SAVUNMASI

Beni beraat ettirin demeyeceğim, çünkü benim için suç olarak gösterilen şey; bu toprakları, bu milleti sevmekten başka bir şey değildir.
Yurdumu ve milletimi seviyorum, onun içindir ki Türk milliyetçisiyim. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok. Eğer bu suçsa beni mahkûm ediniz. Bu mahkûmiyeti övünç kabul ederim, şeref sayarım. Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim, çünkü bu mahkeme adil değilse o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türkoğlu olarak hiç endişem yok. On ayı doldurmakta olan ve büyük bir kısmı tahta masalarda yatmakta geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum. Duvarları, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerin, uykusuz gecelerin, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır. Bunlardan yılmış değilim.
Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ıstırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmamış olmama ve bugün hayat kavgasında küçük yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara rağmen bahtiyarım.
Türk’ü sevdim, seveceğim.
Ama bunun sonunda ıstıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpeliklerle doluymuş.

''Türk milliyetçiliği, bir avuç namerdin kahpeliği ile kökü kazınabilecek bir fikir değildir.'' Nejdet SANÇAR