Published in Turkey - Political debates and analysis - 27 Apr 2016 13:24 - 1
son ışık söneli nice zamandır;
rüyalar! yeniden önüme düşün!
yardan ayrı geçen uzun yıllarda
hülyası bulunmaz bir anlık düşün.
yayını kalbime ayzıt asalı
başka bir eldenim, katı yasalı.
burda koskoca bir gönül masalı
kaybolur içinde bir damla yaşın.
aşkı için verince bu kadar emek
varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek.
ey zaman, ey dünya! geri gelmemek
üzere sizler de benimle koşun!..
/-/
yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.Â
sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.Â
sen bir insan deÄŸilsin; ne kemiksin ne de et;Â
tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın.Â
iztırap çek inleme... ses çıkarmadan aşın.Â
bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın;Â
yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın,Â
tek başına dileÄŸe doÄŸru at salmalısın.Â
ezilmekten çekinme ... gerilemekten sakın!Â
iradenle olmalı bütün uzaklar yakın,Â
dolu dizgin yaparken ülküne doÄŸru akın,Â
ateÅŸe atılmalı, denize dalmalısın.Â
ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!Â
bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?Â
mefkuresinden baÅŸka her varlığı unutan,Â
kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın...Â
sen ne elde ve dilde gezen billur bir saÄŸrak,Â
ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin;Â
seninde bu dünyada nasibin var savaÅŸmak!...Â
kayalarla güreÅŸip daÄŸlarda öleceksin.Â
yoldaÅŸlık ederekten gökte güneÅŸle, ayla,Â
aÅŸarsın tepe, ırmak; yürürsün ova ,yayla...Â
hayata ne biçimde geldinse bir boraylaÂ
daha sert bir kasırga içinde biteceksin.Â
kizil elma uÄŸruna kılıç çekince kından,Â
bahtiyarlık denen ÅŸey artık geçmez yakından.Â
mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından.Â
belki öldükten sonra bir parça güleceksin.Â
yüz paralık kurÅŸunla gider “hayat” dediÄŸin;Â
“ tanrı yolu” uzaktır; erken kalk sıkı giyin.Â
yazık, bütün ömrünce o kadar özlediÄŸinÂ
güzel kızıl elmaÂ’na varmadan öleceksin.Â
belki bir gün çöllerde kaybedersin eÅŸini,Â
belki bir gün aÄŸlarsın kaçtı diye karına.Â
işıksız kulübende boranın esiÅŸiniÂ
dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına.Â
gün olur ki mertliÄŸin uÄŸrar kahpe bir hınca;Â
namert bir el arkandan seni vurur kadınca;Â
bir gün sabrın tükenir... silahını kapıncaÂ
haykırarak çıkarsın yurdunun daÄŸlarına...Â
hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,Â
senin büyük derdinden baÅŸkaları ne anlar?Â
vicdanını “paris”e, “moskova”ya satanlar,Â
küfür diye bakarlar senin dualarına.Â
hey arkadaÅŸ!.. bu yolda bende coÅŸkun bir selim,Â
beraberiz seninle, iÅŸte elinde elim.Â
seninle bu hayatın gel beraber gülelim,Â
ölümüne , gamına, tipisine, karına...Â
atandan kalmış olan kılıcı iyi bile,Â
onu bütün gücünle vuracaksın çağında.Â
savaÅŸ... bunu tadını ey türk sen bulamazsın,Â
ne sevgili yanında, ne baba ocağında...Â
savaÅŸmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara,Â
kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara...Â
kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, araÂ
“çanakkale” ufkunda, “sakarya” toprağında.Â
siyasette muhabbet... hepsi yalan, palavra...Â
doÄŸru sözü “kül tegin” kitabesinde ara...Â
leninÂ’den bahsederse karşında bir maskara,Â
bir tebessüm belirsin sadece dudağında.Â
yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!Â
döşeÄŸin kara toprak, yorganındır belki kar...Â
sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?Â
ruhlarımız buluÅŸur elbet “tanrıdağı”nda...Â
mukadderat isterse seni yoldan çevirsin ,Â
sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da,Â
varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın,Â
yorgunluÄŸu gidermek serin bir su başında.Â
bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar aÄŸlamaktan?Â
kullar kancıklık eder, bela bulursun hakÂ’tan.Â
gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan,Â
gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında.Â
bir çığ gibi yürürsün bir lahza durmaksızın,Â
bir ilahi kaynaktan geliyor çünkü hızın.Â
duyguların ölmüştür... tapınılan bir kızın,Â
bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında.Â
iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç!Â
varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç...Â
bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç,Â
bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında....
rüyalar! yeniden önüme düşün!
yardan ayrı geçen uzun yıllarda
hülyası bulunmaz bir anlık düşün.
yayını kalbime ayzıt asalı
başka bir eldenim, katı yasalı.
burda koskoca bir gönül masalı
kaybolur içinde bir damla yaşın.
aşkı için verince bu kadar emek
varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek.
ey zaman, ey dünya! geri gelmemek
üzere sizler de benimle koşun!..
/-/
yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.Â
sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.Â
sen bir insan deÄŸilsin; ne kemiksin ne de et;Â
tunçtan bir heykel gibi ebedi kalmalısın.Â
iztırap çek inleme... ses çıkarmadan aşın.Â
bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın;Â
yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın,Â
tek başına dileÄŸe doÄŸru at salmalısın.Â
ezilmekten çekinme ... gerilemekten sakın!Â
iradenle olmalı bütün uzaklar yakın,Â
dolu dizgin yaparken ülküne doÄŸru akın,Â
ateÅŸe atılmalı, denize dalmalısın.Â
ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!Â
bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?Â
mefkuresinden baÅŸka her varlığı unutan,Â
kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın...Â
sen ne elde ve dilde gezen billur bir saÄŸrak,Â
ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin;Â
seninde bu dünyada nasibin var savaÅŸmak!...Â
kayalarla güreÅŸip daÄŸlarda öleceksin.Â
yoldaÅŸlık ederekten gökte güneÅŸle, ayla,Â
aÅŸarsın tepe, ırmak; yürürsün ova ,yayla...Â
hayata ne biçimde geldinse bir boraylaÂ
daha sert bir kasırga içinde biteceksin.Â
kizil elma uÄŸruna kılıç çekince kından,Â
bahtiyarlık denen ÅŸey artık geçmez yakından.Â
mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından.Â
belki öldükten sonra bir parça güleceksin.Â
yüz paralık kurÅŸunla gider “hayat” dediÄŸin;Â
“ tanrı yolu” uzaktır; erken kalk sıkı giyin.Â
yazık, bütün ömrünce o kadar özlediÄŸinÂ
güzel kızıl elmaÂ’na varmadan öleceksin.Â
belki bir gün çöllerde kaybedersin eÅŸini,Â
belki bir gün aÄŸlarsın kaçtı diye karına.Â
işıksız kulübende boranın esiÅŸiniÂ
dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına.Â
gün olur ki mertliÄŸin uÄŸrar kahpe bir hınca;Â
namert bir el arkandan seni vurur kadınca;Â
bir gün sabrın tükenir... silahını kapıncaÂ
haykırarak çıkarsın yurdunun daÄŸlarına...Â
hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,Â
senin büyük derdinden baÅŸkaları ne anlar?Â
vicdanını “paris”e, “moskova”ya satanlar,Â
küfür diye bakarlar senin dualarına.Â
hey arkadaÅŸ!.. bu yolda bende coÅŸkun bir selim,Â
beraberiz seninle, iÅŸte elinde elim.Â
seninle bu hayatın gel beraber gülelim,Â
ölümüne , gamına, tipisine, karına...Â
atandan kalmış olan kılıcı iyi bile,Â
onu bütün gücünle vuracaksın çağında.Â
savaÅŸ... bunu tadını ey türk sen bulamazsın,Â
ne sevgili yanında, ne baba ocağında...Â
savaÅŸmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara,Â
kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara...Â
kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, araÂ
“çanakkale” ufkunda, “sakarya” toprağında.Â
siyasette muhabbet... hepsi yalan, palavra...Â
doÄŸru sözü “kül tegin” kitabesinde ara...Â
leninÂ’den bahsederse karşında bir maskara,Â
bir tebessüm belirsin sadece dudağında.Â
yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!Â
döşeÄŸin kara toprak, yorganındır belki kar...Â
sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?Â
ruhlarımız buluÅŸur elbet “tanrıdağı”nda...Â
mukadderat isterse seni yoldan çevirsin ,Â
sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da,Â
varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın,Â
yorgunluÄŸu gidermek serin bir su başında.Â
bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar aÄŸlamaktan?Â
kullar kancıklık eder, bela bulursun hakÂ’tan.Â
gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan,Â
gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında.Â
bir çığ gibi yürürsün bir lahza durmaksızın,Â
bir ilahi kaynaktan geliyor çünkü hızın.Â
duyguların ölmüştür... tapınılan bir kızın,Â
bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında.Â
iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç!Â
varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç...Â
bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç,Â
bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında....
Support
Comments (1)

voted